Reklam 1

6/09/2010

Bir gün bir Kral...


Bir gün bir Kral, emrindeki bilge adamları çağırır ve sorar:
“Bana öyle bir cümle bulun ki, her durum yer ve zamanda geçerli olsun. Hiçbiriniz yanımda olmadığında da bana yardım etsin, yol göstersin. Böyle bir cümle var mı?”
Kralın bu sorusu karşısında bütün bilgeler derin düşüncelere dalar. Her durumda, her yerde geçerli olan bir cümle… Her neşe, üzüntü, yenilgi, zafer durumunda… Bilgeler uzun uzun düşünürler. Aralarında tartışıp hem üzüntüde, hem telaş hem sevinçte, her yenilgi ve kazançta geçerli olabilecek cümlenin ne olabileceğini bulmaya çalışmışlar. Yaşlı bir bilge hepsinin aklına yatan bir cümle söyler. Cümleyi bir kağıda yazıp Kral’a verirler. Sadece çok tehlikeli bir durumda açmasını söylerler. Merak etse de Kral, kağıdı yalnız ve tehlikedeyken
açacağına söz vererek elmas yüzüğünün altına yerleştirir.
Birkaç gün sonra komşuları Kral’ın ülkesine saldırır. Beklenmeyen ve tüm komşuların birleşip gerçekleştirdiği saldırı o kadar güçlüdür ki, kahramanca savaşmasına karşın Kral’ın ordusu yenilir. Düşmanın Kral’ı esir almak üzere saraya yaklaştığını gören adamları, Kral’ı atına atlaıyıp kaçması için ikna ederler. Arkasındaki ordudan kaçan Kral atını uzaklara sürer ve kendini ormanın derinliklerinde bulur. Derken, yolun bittiğini görür, yolun sonu derin bir uçuruma açılır. Geri de dönemez, çünkü arkasındaki atlılar, sesleri duyulacak kadar yakındır. Telaş içinde ölümünü beklerken aklına yüzüğündeki kağıt gelir. Yalnız ve tehlikede olduğu için kağıdı açabilecektir ve o da öyle yapar.
Kağıtta şu küçük ama etkili cümle yazıyormuş: Bu da geçer. Kral cümleyi defalarca okur ve anlar. Vadiden ileriye, bir kaç gün öncesine kadar kendisinin, ülkesinin olan topraklara bakarak düşünür: “Bu güzellik şimdi yok, evet her şey geçer. Bu geçtiyse, tehlike de geçecektir!” Gördüğü manzaranın güzelliğini izleyerek rahatlar takibindeki düşmanları unutur. Bir kaç dakika sonra farkeder ki atlıların sesleri gelmiyor. Düşmanın yanlış tarafa yöneldiğini ve kurtulduğunu anlar.
Cesur Kral ordusunu yeniden toplar ve düşmanlarla savaşarak ülkesini geri kazanır. Halk mutluluk içinde festivaller düzenler. Kral zaferi kazanıp ülkesine vardığında başına her köşeden, her evden çiçekler atılarak karşılanır. İnsanlar dansedip şarkılar söyleyerek kutlama yaparken Kral düşünür; “Ben en cesur ve güçlü kralım. Beni yenmek kolay değil!” Bütün bu kutlamalar egosunu kabartır. Birden yine elmas yüzüğünü hatırlar. Kağıdı yeniden açarak okur: Bu da geçer.
Sessizce düşünür, yüzü tamamen değişir; egoist yüzü, alçakgönüllü bir bakışla değişir.
Eğer geçecekse, senin değildir.
Yenilgi de senin değildi, zafer de.
Sen sadece izleyicisin. Her şey geçer.
Hayat gelir geçer, mutluluk gelir geçer, acı da.
Biz izleyiciyiz...

6/01/2010

Paco Rabanne One Million Orjinal ve Sahte karşılaştırması

Piyasadan bilerek aldığım Paco Rabanne- One Million parfümünün sahtesi kokusunun yanına bile yaklaşamazken gördüğünüz gibi şişe kaliteside çok açıkca kötü. Soldaki SAHTE sağdaki ise ORJİNAL parfümdür





Sındırgı - Kertil

 Sındırgı - Kertil